Zafere Doğru
Picture

Milli Mücadele İçin Düğmeye Basıldı
Haber tarihi: 20 Aralık 1918
Geçtiğimiz gün (19 Aralık) 18:30 sularında, Hatay’ın Dörtyol köyünde Fransızlara karşı sıkılan ilk kurşun, Kuvay-ı Milliye adı altında anılan ilk silahlı direnişin başlangıcı oldu.

19 Aralık akşamı, saat 18:30 sularında, Hatay’ın Dörtyol köyünden kurşun sesleri yükseldi. Bu çatışma, Mondros Mütakeresi ’nin ağır şartlarından sonra silahları alınan Osmanlı ordusunun hareketsiz kaldığı dönemde ilk silahlı direniş olup, olası bir milli mücadele hareketinin ilk kıvılcımı oldu. Dün akşam çıkan çatışmanın başlama sebebi, Fransa’nın işgallere Ermeni’leri de ortak etmesi olarak belirtildi. Bu silahlı çatışma sırasında, büyük bir hareket olması planan, Kuvay’ı Milliye adı altında, bağımsız bir milli mücadele hareketinin ilk kıvılcımları alevlenmiş oldu. Bu hareketlenmenin temel amacı, ülkeyi kendi aralarında paylaşmak isteyen ve Mondros Mütarekesi’nin 7. Maddesini gerekçe göstererek yurdun çeşitli yerlerini serbestçe işgal edebilen İtilaf Devletleri’ne karşı bir direnç oluşturup, bağımsızlık kazanmak olup, ülke geneline yayılması planlanmaktadır. Milliyetçi ve yurtsever bir bilince sahip Türk insanına seslenen Kuvay-ı Milliyeciler, bu direnişi ülke geneline yaymak için büyük uğraşlar vereceklerini açıkladılar.

Kuvay-ı Milliye’nin oluşma sebepleri şu şekilde sıralanabilir.

§  Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’ndan yenilgiyle çıkması

§  Mondros Ateşkes Anlaşması uyarınca Türk Ordusu'nun terhis edilmesi

§  İtilaf Devletleri’nin Mondros Ateşkes Anlaşması’nın hükümlerini tek taraflı uygulayarak savunmasız kalan Anadolu’yu yer yer işgal etmeleri

§  İşgalcilerin halka zulmetmesi

§  Osmanlı hükümetinin Türk halkının can ve mal güvenliğini koruyamaması

§  Halkın milliyetçi ve yurtsever bilincine sahip olması.

§  Halkın milletini koruyarak bağımsızlığına, bayrağına, egemenliğine, hürriyetine kavuşma isteği

§  Halkın hür yaşama isteği.

Güney bölgede başlayan bu çatışma, ilk milli direniş olmakla beraber, yakın zamanda benzer direnişlerin ve silahlı çatışmaların yaşanabileceğinin sinyallerini vermiş, Türk insanına tekrar umut aşılamıştır.