#1
Köşem var, yazı-yorum
Doruk El Manzak-i
Bana kalırsa, doğru, ucunda ışık, özgürlük ve barış olan bir yola girdik millet olarak.
Ancak bu uğurda verilmesi gereken, feda edilmesi gereken, kendi menfaatlerimizden önde tutulması gereken bazı unsurlar var. Bunların en önemlileri yaşamımız, milli duygularımız ve milli çıkarlarımız.
Mustafa Kemal’in önderliğinde gireceğimiz, girmemiz gerektiğini düşündüğüm, Kurtuluş Savaşı’yla birlikte özlediğimiz, hür ve kardeşçe yaşama ulaşabiliriz.
Bunun birincil koşulu ise emperyalist, kan emici, dost görünen şeytanı vatanımızdan defetmek. Ancak bu hiç bu kadar kolay olmayacaktır, çünkü başımızda önder bellediklerimiz kendi menfaatleri doğrultusunda milletimizin kaderini işgalci güçlerin belirlemesine olanak sağlamıştır. Zaman, ecdadımızın kemiklerini sızlatan bazı kendini bilmezlere karşı uyanık olma zamanıdır.
***
Bu kişilere en büyük darbeyi indirebilecek araç ise şüphesiz Temsil Heyeti’dir. Onlara millet olarak olan inancımızı, desteğimizi her defasında emperyalist güçlere ve onların kuklası İstanbul Hükümeti’ne tepkimizi göstererek ispatlayabiliriz. Ben buradan bütün âlim, vali ve vatandaşları Erzurum ve Sivas’ta toplanacak kongrelere katılmaya çağırıyorum.
***
Amasya Genelgesi’nin önemini de burada anlıyoruz sevgili yurttaşlarım. Amasya Genelgesi’yle belirlenen yol haritamız, bizi manda yönetiminden kurtaracak ve tam bağımsız, milletin egemen olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atmamıza olanak sağlayacak. Bu davada hepimizin aynı ilke ve değerleri savunması ve aynı saflarda bulunması gerekiyor. Mustafa Kemal’in belirttiği gibi millet olarak kendi irademiz bizleri kurtaracaktır.
***
Millet olarak nice mutlu, birlik içinde, özgür günlere ulaşmak dileğiyle... Esen kalın.
#2
Köşem var, yazı-yorum
Misak-ı Milli üzerine:
Doruk El Manzak-i
Son döneme bakacak olursak Osmanlı Mebusan Meclisi’nin 28 Ocak 1920 tarihi itibariyle kabul ettiği Misak-ı Milli “manifestosu” Osmanlı İmparatorluğu’nu İtilaf Devletleri karşısında güçlü, iradeli ve birlik içinde kılacak önemli bir yemindir.
***
Bu Ulusal Yemin’imizle birlikte tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları oluşturulmuştur.
***
Bu yeminin maddelerini inceleyecek olursak 6. Madde, arzuladığımız, olması, gerçekleşmesi için çabaladığımız tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşmasını engelleyen unsurların kaldırılması gerektiğini vurguluyor. Bu da diğer sömürgeci devletlere karşı olan onurlu duruşumuzun bir simgesi.
***
Aynı zamanda azınlıkların haklarının korunmasına karşılık olarak sunulan komşu memleketlerdeki Müslümanların hakların korunması talebi ise yine güçlü duruşumuzun, bağımsız kararlar alabilmemizin bir göstergesidir.
***
Öte yandan Batı Trakya’daki halka da serbestçe hukuki durumu hakkında karar verme olanağı tanınmıştır ki, bu da demokrasiye bağlı olarak temel atıldığının bir işaretidir. Aynı şekilde kendi istekleri ile vatana katılmış Kars, Ardahan ve Batum’a da serbest oy hakkı tanınması da buna bir örnektir.
***
Zafere, bağımsızlığa sayılı günler kaldı, kulak verin. Selametle...
Misak-ı Milli üzerine:
Doruk El Manzak-i
Son döneme bakacak olursak Osmanlı Mebusan Meclisi’nin 28 Ocak 1920 tarihi itibariyle kabul ettiği Misak-ı Milli “manifestosu” Osmanlı İmparatorluğu’nu İtilaf Devletleri karşısında güçlü, iradeli ve birlik içinde kılacak önemli bir yemindir.
***
Bu Ulusal Yemin’imizle birlikte tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları oluşturulmuştur.
***
Bu yeminin maddelerini inceleyecek olursak 6. Madde, arzuladığımız, olması, gerçekleşmesi için çabaladığımız tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşmasını engelleyen unsurların kaldırılması gerektiğini vurguluyor. Bu da diğer sömürgeci devletlere karşı olan onurlu duruşumuzun bir simgesi.
***
Aynı zamanda azınlıkların haklarının korunmasına karşılık olarak sunulan komşu memleketlerdeki Müslümanların hakların korunması talebi ise yine güçlü duruşumuzun, bağımsız kararlar alabilmemizin bir göstergesidir.
***
Öte yandan Batı Trakya’daki halka da serbestçe hukuki durumu hakkında karar verme olanağı tanınmıştır ki, bu da demokrasiye bağlı olarak temel atıldığının bir işaretidir. Aynı şekilde kendi istekleri ile vatana katılmış Kars, Ardahan ve Batum’a da serbest oy hakkı tanınması da buna bir örnektir.
***
Zafere, bağımsızlığa sayılı günler kaldı, kulak verin. Selametle...
İstanbul Hükumeti Rahatsız
Mustafa Kemal ve arkadaşları asi ilan edildi, tututklanmaları için emir gönderildi.
***
Açıkça görülüyor ki milli mücadele hareketlerinden hayli rahatsız olmuş bir insan grubu var. Bu “rahatsız insanlar” da İstanbul Hükumeti’ne baskı uygulayıp, onların da “rahatsız” olmasını sağlamışlar. Görülen o ki Daman Ferit Paşa da bir takım düşünceler içerisinde. Sivas Kongresi’ni basıp milli mücadeleye son verme düşüncesinde imiş.
***
Bu duruma tepki olarak, Mustafa Kemal ve arkadaşları, Sivas Kongresi’nden sonra İstanbul Hükumeti ile ilişkilerini kestiler. Bu işten bu kadar kolay ve çabuk vazgeçecek olsalardı şu an bukadar büyük çapta bir milli mücadele hareketinin oluşmasına olanak yoktu. Bunu hesap etmeyen İstanbul Hükumeti, milli mücadeleyi durdurma konusundaki faaliyetlerinden büyük hayal kırıklıkları ile kaldılar ve bu millet için bağımsızlığın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlamış oldular.
***
Merak etme ey Türk insanı! Bizim başımızda Mustafa Kemal Paşa varken, kim durdurabilir bu mücadeleyi? Bu milletin bağımsızlık savaşı önünde kimse ayakta kalamaz, kalamayacaktır. Rahat uyuyunuz, emin ellerdesiniz, bağımsızlığımız yakındır.
***
Açıkça görülüyor ki milli mücadele hareketlerinden hayli rahatsız olmuş bir insan grubu var. Bu “rahatsız insanlar” da İstanbul Hükumeti’ne baskı uygulayıp, onların da “rahatsız” olmasını sağlamışlar. Görülen o ki Daman Ferit Paşa da bir takım düşünceler içerisinde. Sivas Kongresi’ni basıp milli mücadeleye son verme düşüncesinde imiş.
***
Bu duruma tepki olarak, Mustafa Kemal ve arkadaşları, Sivas Kongresi’nden sonra İstanbul Hükumeti ile ilişkilerini kestiler. Bu işten bu kadar kolay ve çabuk vazgeçecek olsalardı şu an bukadar büyük çapta bir milli mücadele hareketinin oluşmasına olanak yoktu. Bunu hesap etmeyen İstanbul Hükumeti, milli mücadeleyi durdurma konusundaki faaliyetlerinden büyük hayal kırıklıkları ile kaldılar ve bu millet için bağımsızlığın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlamış oldular.
***
Merak etme ey Türk insanı! Bizim başımızda Mustafa Kemal Paşa varken, kim durdurabilir bu mücadeleyi? Bu milletin bağımsızlık savaşı önünde kimse ayakta kalamaz, kalamayacaktır. Rahat uyuyunuz, emin ellerdesiniz, bağımsızlığımız yakındır.
